Çocuklarla İletişimin Sırları (Son Bölüm)

Çocuklarla İletişimin Sırları (Son Bölüm)

Göz kontağı kurmalısınız!

Göz kontağı iletişimi güçlendirmektedir. Çocuklar ile göz göze olmak için oturmak ya da eğilmek zorunda kalabilirsiniz, ama alacağınız sonuçlar çabalarınızı boşa çıkarmayacaktır. Yetişkinler kimi zaman çocukları nasıl gördüklerinin farkında olmayabilirler. Çocuklar, sizi gözünde büyütebilir. Aranızdaki mesafeyi ne kadar azaltırsanız, iletişim de o kadar kaliteli olacaktır. Her şeyden önce; on ayaklı, kocaman bir dev size doğru yaklaşıp, parmağıyla sizi uyarsa, siz nasıl bir tepki verirdiniz?


Saygılı olmalısınız!

Saygılı, nazik olan çocuklar, aynı şekilde bir rol-modele sahiplerdir. Saygılı olmayı öğretmenin ilk kuralı, kesinlikle karşıdaki bireye karşı saygılı olmaktır.Çocuklar etraflarındaki insanların davranışlarını ve konuşmalarını taklit ederek öğrenirler. Çocuğu, “Lütfen” demediği için azarlamak iyi bir adım değildir. “Lütfen, teşekkür ederim, rica ederim” gibi söylemleri, tıpkı yetişkinler ile iletişime geçtiğinizde konuştuğunuz gibi çocuklar ile konuşurken de kullanmalısınız.


Çocuğun hikayesini anlatmasına izin vermelisiniz!

Çocuğa mümkün olduğunca -baştan sona kadar- müdahale etmeden macerasını anlatmasına izin vermelisiniz. Çocuklar konuşma pratiğine ihtiyaç duyar, sonrasında da övülmek isterler. Uygulama ve övülme çocukta kişisel gelişimin oluşmasına katkı sağlar. Konuşmaya karşı çeşitli müdahaleler ve eleştiriler iletişimin kesilmesine neden olabilir.

Örnek:Ece eve geldiğinde çok heyecanlıydı ve gelir gelmez annesine Melis'in evinde çok iyi vakit geçirdiğini anlatmak istedi. Ece'nin annesi ise, Ece ondan izinsiz Melis'e gittiği için sözünü kesti ve onu azarladı. Böylelikle, Ece'nin hevesi kaçtığı için, bu durumu annesiyle paylaşmak istemedi. Tabiki iletişim kesildi. Annesi Ece'ye izin almak hususunda evin kurallarını hatırlatmalıydı, fakat önce Ece'yi dinlemesi gerekirdi.


Çocuklara karşı nazik olmalısınız!

Kibarlık bildiren sözcükler olumlu sonuçlar getirirken, kibar olmayan kullanımların ise bir getirisi olmamaktadır. Çocuğu aşağılayan, gülünç duruma düşüren, etiketleyen kibar olmayan kullanımlardan kaçınmayı denemelisiniz. Örneğin, “koca bebek, kötü huylu çocuk, yalancı, hırsız” gibi kullanımlar çocuğun kendisini kötü hissetmesine neden olur. Kibar ifadeler çocuğun daha iyi olmasını, zoru denemesini ve başarmasını sağlamaktadır. Bu kullanımlar, sevgi ve saygı çerçevesinde iletişim kurmayı ve problemin nereden kaynaklandığını açıklayan bir atmosfer oluşturmayı sağlar.Örneğin, çocuk sütünü döktüğü zaman, “Ne sakar şeysin, yaptığın şeye bak!” gibi bir kullanım çocuğun mutsuz olmasına neden olur. Aksine, önce derin bir nefes alıp,” İşte burada bir bez var, temizlememe yardımcı olur musun?” gibi kibar bir kullanım daha mutlu sonuçlar doğuracaktır.


Kendinizi değerlendirin

Bu bölümde ise; çocuklar ile iletişimin sırlarıyla ilgili olarak ne gibi bilgiler edindiğinizi ölçen kısa bir test yer almaktadır. Testi kendinize uyguladığınızda çocuklar ile olan iletişiminizde ne kadar yol aldığınızı göreceksiniz.

1. Aşağıda olumsuz bir anlam içeriğine sahip tümceleri, olumlu hale getiriniz. (Çocuklara ne yapabileceklerini anlatın.)

Yapma Yap

Mağazada dolaşma! _______________________Bana bağırma! _______________________Ağzın doluyken konuşma! _______________________Evde top oynama! _______________________

2. Ebeveyn yönergelerini “Sen-Mesajları”na çeviriniz.


ÇocukEbeveyn Sen-Mesajları”
Çok kötüsün. Ali'nin benden daha geç kalkmasına izin veriyorsun!”Benimle tartışmanı dinlemekten yoruldum!”____________________________________
Arda’dan nefret ediyorum!”Hayır edemezsin! İnsanlardan nefret etmek kötüdür.”____________________________________


3.
Aşağıdaki durumları “Ben-Mesajları” içeriği ile yanıtlayınız.

- Defne, dışarıya çıkmak için izin istemeden sokağa oyun oynamaya çıktı.

- Mehmet, tostunu yere düşürdü ve içindeki reçel, yeni halıya döküldü.

- Ceren’in öğretmeni, Ceren’in kreşte kavga ettiğini söyledi.

- Ege ve Efe, annesi onları büyükannesinin evine götürürken arabanın arkasında zıplamaya ve ağız dalaşı yapmaya başladılar.

4. Çocuğunuza bir gün içinde hangi yönergeleri verdiğinizin kaydını tutunuz.

- Oyuncakları toplama zamanı gelince,

- Yeteri kadar televizyon izledikleri zaman,

- Onları markete götürdüğünüz zaman,

- Meşgulken, işinizi böldükleri zaman.

5. Aşağıdaki ifadeleri günde kaç kez kullandığınızı belirtiniz.

Evet. / Hayır.Yap. / Yapma.Devam et. / Dur.Lütfen başla. / Bırak onu. Başka bir şey dene. / Kes şunu......... hakkında başka ne biliyorsun? / Sen daha iyi bilirsin.

6. Birinden siz farkında olmadan sizi bir çocukla konuşurken 10 dakikalığına konuşmalarınızı kaydetmesini isteyin.Sonrasında kaydınızı dinleyin ve ses tonunuzu değerlendirin.


PUANLAMA

Kendinizi değerlendirin ve aşağıdaki kategorilerden hangisine girdiğinizi öğrenin.Çocukları kazanmaya yönelik çok iyi bir noktadasınız. Onlarla iletişiminiz güçlü,Çocukları kazanma yönünde ilerlemektesiniz,Yolun yarısındasınız,Biraz daha çabalarsanız, başaracaksınız.

Kaynak: http://www.del.wa.gov/publications/development/doc...

Bu makale 60857 kez okundu.

Benzer Yazılar

Dört Duvar Arasında Kalan Çocuklar

COVID-19 pandemisi nedeniyle 20 yaş altı gençlerimiz ve çocuklarımız evde dört duvar arasında kalmak zorundalar. Peki evde kalınan bu dönemler onların beyin gelişimlerini nasıl olumsuz etkiliyor gelin bir bakalım.

Çocuğunuzla koronavirüs hakkında konuşurken size yardımcı ol...

Koronavirus hepimiz için endişe yaratıyor. Kaygı sorunu yaşayan çocuklar için okulların kapalı olması ve sağlık alanında yaşanan gelişmeler onları daha da endişeli bir hale getirebiliyor.

İlkokula Yeni Başlayan Çocuklar ve Aileleri için Öneriler

İlköğretimin döneminin başlaması ile çocukların ve ailelerin hayatında yeni bir dönem başlamaktadır. Bu dönemde çocukların olduğu kadar ailelerin de desteğe ihtiyacı vardır. Bu heyecanlı süreçte siz ailelere ve çocuklara destek olmak amacıyla SasCentre olarak yanınızda olacağız.

DEHB İle İlgili Şaşırtıcı Gerçekler

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
; bizim için önemli olmayan bilgileri ayırt edememektir.

Çocuklarla İletişimin Sırları (3.Bölüm)

Hiçkimse -çocuklar da dahil- kendisine sürekli bir şey söylenilmesinden hoşlanmaz.