İnternet Bağımlılığının Beyinde Yaptığı Değişiklikler

Araştırmalar internet bağımlılığının beyinde yapısal ve fonksiyonel değişikliklere neden olduğunu göstermektedir. Bu değişimler özellikle; duygu, dikkat, bilişsel kontrol ve karar verme gibi süreçleri içermektedir.

İnternet Bağımlılığının Beyinde Yaptığı Değişiklikler

Çocuklarımızın Hayatına Gereğinden Fazla Giren Dijital Dünya

Lin & Zhou ve arkadaşlarının 2012 yılında internet ve oyun bağımlılığı üzerine yaptığı araştırmalara göre; internet bağımlılığı beyinde yapısal ve fonksiyonel değişikliklere neden olmaktadır. Bu değişimler özellikle; duygu, dikkat, bilişsel kontrol ve karar verme gibi süreçleri içermektedir.

Peki ya bağımlı olmadığını düşündüğümüz çocuklar? Bağımlılık konusunda dikkat edilmesi gereken konu: çocukların ortalama ekrana bakma süresidir. Bilgisayar ekranına “sıradan” şekilde maruz kalan çocuklar bile günde ortalama 7 saat harcamaktadır. (Rideout 2010)

“Elektronik ekran sendromu” olarak da adlandırılan, birçok çocuğun maruz kaldığı duyusal yüklenme; uykusuzluk ve aşırı uyarılmış sinir sistemine yol açar. Sonuç olarak bu çocuklarda dürtüsellik, dengesiz duygu değişimi ve dikkat verememe gibi problemler ortaya çıkmaktadır.

Ailelerin çocukları sürekli sınırlama dürtüsüne rağmen, çoğu ebeveyn durumu kendilerine “dönemin bir parçası” olarak açıklamakta ve çocuklarının gereğinden fazla olan bilgisayar düşkünlüklerini normal olarak göremeye çalışmaktadırlar. Ancak unutulmamalıdır ki; çocukların gelişmekte olan genç beyinleri bu süreçten zarar görebilir.

Araştırmalar gösteriyor ki; internet ve oyun bağımlılığı birçok beyin fonksiyonunun işlemlendiği boz madde olarak bilinen beyin bölgelerinin hacminde azalmalara neden olmaktadır.(Zhou 2011, Yuan 2011, Weng 2013 ve Weng 2012). Etkilenen alanlar arasında yürütme işlevlerinin (örneğin planlama, organize etme, önem sırasına koyma ve kontrol gibi) yapıldığı ön lob bulunmaktadır. Buna ek olarak beynin striyatum bölgesinde internet bağımlılığı dolayısıyla azalan beyin hacmi ödül ve sosyal olarak kabul görmeyen dürtüsel davranış mekanizmalarını etkilemektedir. Bir diğer çalışma ise beynin insula isimli bölgesinde internet bağımlılığından dolayı görülen zararın empati ve kıyaslama becerimizi etkilediğini ve böylece duygusal, agresif davranışlara neden olup sosyal ilişkilerimize zarar verdiğini anlatmaktadır.

Kısaca söylenebilir ki gereğinden fazla maruz kalınan bilgisayar ekranı beynin yapısal ve fonksiyonel özelliklerini bozmakta ve hem çocuklarımızın hem de çevresindekilerin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Beyinde gerçekleşen bu bozulmanın önemli bir bölümü ön lobda gerçekleştiğinden duruma bir diğer açıdan bakılıp ebeveynlerimize güzel bir öneride bulunulabilir: İnsanı diğer canlılardan ayıran noktanın temelinde düşünebilme ve ifade edebilme gibi ön lobumuzun karakteristik özellikleri olduğu hatırlandığında, belki de ebeveynler çocuklarının, teknolojinin hayatlarına gereğinden fazla girmesi konusunda daha kesin çizgilere sahip olabilirler.

Çeviri: Psk. Deniz Duman

https://www.psychologytoday.com/blog/mental-wealth...

Bu makale 34771 kez okundu.

Benzer Yazılar

Dört Duvar Arasında Kalan Çocuklar

COVID-19 pandemisi nedeniyle 20 yaş altı gençlerimiz ve çocuklarımız evde dört duvar arasında kalmak zorundalar. Peki evde kalınan bu dönemler onların beyin gelişimlerini nasıl olumsuz etkiliyor gelin bir bakalım.

Çocuğunuzla koronavirüs hakkında konuşurken size yardımcı ol...

Koronavirus hepimiz için endişe yaratıyor. Kaygı sorunu yaşayan çocuklar için okulların kapalı olması ve sağlık alanında yaşanan gelişmeler onları daha da endişeli bir hale getirebiliyor.

İlkokula Yeni Başlayan Çocuklar ve Aileleri için Öneriler

İlköğretimin döneminin başlaması ile çocukların ve ailelerin hayatında yeni bir dönem başlamaktadır. Bu dönemde çocukların olduğu kadar ailelerin de desteğe ihtiyacı vardır. Bu heyecanlı süreçte siz ailelere ve çocuklara destek olmak amacıyla SasCentre olarak yanınızda olacağız.

DEHB İle İlgili Şaşırtıcı Gerçekler

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
; bizim için önemli olmayan bilgileri ayırt edememektir.

Çocuklarla İletişimin Sırları (3.Bölüm)

Hiçkimse -çocuklar da dahil- kendisine sürekli bir şey söylenilmesinden hoşlanmaz.