Çocuklarla İletişimin Sırları (2.Bölüm)

Unutmayın ki; Hayatınızdaki en önemli insan ile konuştuğunuz zamandaki gibi, çocuklar ile konuşurken de aynı kuralları kullanmalısınız.

Çocuklarla İletişimin Sırları (2.Bölüm)

Karşılıklı iletişim için başlangıç cümlelerini kullanmalısınız!

Davet cümleleri, duyguları, düşünceleri paylaşmak ve çocuğunuzu konuşmaya teşvik etmek adına atılan adımlardır. Bu cümleler, sizin çocuğunuz ile ilgilendiğinizi ve onu gerçekten dinlediğinizi gösterir. Teşvik cümleleri ayrıca, çocukların düşüncelerinin önemli olduğunu ve söylediklerine saygı duyulduğunu anlamalarını sağlar.

Örnek: Anlıyorum. ... Ohh. ... Hımmm. ... Peki ya o. ... Gerçekten mi? ... Peki ya başka. ... Tekrar eder misin? ... Seni anladığımdan emin olmak istiyorum. ... Şaka yapıyorsun. ... Bu oldukça ilginç. ...


Dikkatli bir şekilde dinlemelisiniz!

Çocuğunuzun söylediklerine dikkat etmelisiniz. Zaman zaman onları dinlemek için yaptığımız işi –çamaşır katlamak gibi- bırakamıyoruz. Küçük çocuklar; genellikle düşüncelerini, keşiflerini veya heyecanlarını paylaşmak için 30 saniye veya biraz daha fazlasını isterler. Eğer gerçekten meşgulseniz – ki bütün yetişkinlerin yoğun zaman dilimleri vardır- “Şu an çok meşgulüm, fakat bu konu hakkında daha sonra konuşalım.” demelisiniz. Meşgulken, dinliyormuş gibi yapmamalısınız. Daha sonra verdiğiniz sözü tutmalı ve onunla konuşmayı unutmamalısınız.


Çocuklarınızın düşünce ve duygularını yansıtmak için “Sen Mesajları”nı kullanmalısınız!

“Sen-Mesajları” çocuğunuzun duygularını tanımlar ve kendi problemlerini ifade etmeleri için onları cesaretlendirir.

Örnek: Köpeğin öldüğü için üzgünsün.Oyunu kazanamadığın için hayal kırıklığına uğradın.Melisa onun yeni oyuncağıyla oynamana izin vermediği için kızgınsın.Çocuklarınıza özgür bir şekilde kötü olan düşüncelerini de ifade etmelerine izin verdiğinizde, sihirli bi değnek gibi bu duygular ortadan kaybolacaktır. Diğer bir yandan, kötü duyguları saklamak, çocuğunuza zarar verebilir ve bu negatif duygular hiçbir yere gitmez. Onun yerine, bu duygular baş ağrısına, ülsere, özgüven eksikliğine ve şiddet eğilimine neden olabilir.


“Yapma” demek yerine “Yap” demelisiniz!

Çocuklarınıza, yapmaması gerekenlerden daha çok neyi yapması gerektiğini söylemelisiniz. “Yapma!” demek yerine “Yap” kelimesini kullanmak ilk zamanlarda biraz zor olabilir, fakat ortaya çıkan iyi ilişkiler, pratik yapmanıza ve düşündüklerinize değecektir.

Örnek:


Yap

Yapma

Montunu biraz kaldırırsan, yere değmez.

Montunu yere değdirme!

Yavru kedini kibar bir şekilde taşıyabilirsin.

Kediyi sıkma!

Lütfen, kapıyı yavaşça kapat.

Kapıyı çarparak kapatma!

Bu sayfayı boyamalısın.

Masayı sakın boyama!



Unutmayın ki: Hayatınızdaki en önemli insan ile konuştuğunuz zamandaki gibi, çocuklar ile konuşurken de aynı kuralları kullanmalısınız.


Bu makale 22563 kez okundu.

Benzer Yazılar

DEHB'te Görülen 34 Özellik

Sınırsız bir potansiyele sahip bir çocuğunuz var. Ancak bazı durumlarda potansiyelinin ortaya çıkmasına engel olan sorunlar görülebilir.

Öfke İle Başa Çıkma Yolları

Çocukların önüne geçilmesi zor öfke nöbetleri ve susmak bilmeyen ağlamaları bizlerin sabır ölçeridir. Sınandığımızı hissettiğimiz en önemli anları yaşarız o dakikalarda. Peki çözüm öfke nöbeti yaşayıp, kendini hırpalayarak ağlayan çocuğumuza bağırmak mıdır?

Çocuklarınıza Hediye Edebileceğiniz 6 Kitap Önerisi

Çocuklarınıza önerebileceğiniz kitapları aşağıda liste halinde bulabilirsiniz. Güzel okumalar.

Kural Koymayı Kolaylaştıracak 6 Öneri

Kurallar hayatın el feneridir. Çocukların kaygı, kararsızlık, güvensizlik gibi duygularını daha az yaşamalarında hayatlarını aydınlatan bir araçtır. Çünkü sınır ve kuralların olduğu bir hayat çocuklar için daha net ve berraktır. Dolayısıyla kurallar çocukların özgüvenini ve özdisiplinini besler. Ancak ne zor şeydir bu kuralları koymak değil mi? İşte size birkaç öneri;

Çocuklarımız En Büyük Sorumluluğumuz!

Günümüzde kullandığımız hemen hemen her ürünün bir el kitabı, kılavuzu veya online destek hattı mevcuttur. Fakat söz konusu çocuğunuz olduğunda, elinizde size yol gösterecek bir kılavuz yoktur ve bu durumda ne yapacağınızı, nasıl davranacağınızı bilmeniz beklenir.