Disleksi sorunu yaşayan bireylerde nasıl fark yarattığımızı aşağıdaki yazımızda okuyabilirsiniz.
Disleksi sorunu yaşayan birçok kişi kelimelerin seslerini doğru sırada yerleştirme problemine de sahip olduğundan bu kişiler kelimeleri yanlış telaffuz etmeye (lolipop kelimesini polilop olarak söylemek gibi) eğilimlidir ve uzun sözcükleri söylemede telaffuzları çok kötüdür. Okumaya başladıklarında, harfleri kendi seslerine dönüştürmede daha yavaş ve kusurludurlar. Görsel sorunlarına benzer şekilde, bu fonolojik yetersizliğin altında muhtemelen temel işitsel yeteneklerdeki bazı eksiklikler yatmaktadır. Harf seslerini, onları diğerlerinden ayıran sesin frekansı ve şiddetindeki değişikliklerde ortaya çıkan ve fonem olarak adlandırılan çok ince farkları detekte ederek ayırt ederiz. Bu akustik değişimlerin deteksiyonu, sesin frekans ve şiddetindeki değişiklikleri izleyen büyük işitsel nöronlar sistemi tarafından başarılır.
Disleksi sorunu yaşayanlarda, bu nöronların normal okuyuculardaki kadar iyi gelişemediğinive ‘b’ ile ‘d’ gibi benzer sesler arasındaki kesin sınırları işitmenin çok zor olduğunu gösteren kanıtlar artmaktadır.Disleksi sorunu yaşayan birçok kişi, okuma ile ilişkili görsel ve işitsel problemlerin ötesine geçen ve beyin hücrelerinin bozuk gelişimini açığa vuran kanıtlar gösterir. Bunlar, zamansal değişiklikleri takip için özelleşmiş gibi görünen beyin genelinde bulunan sinir ağlarını oluşturan nöronlardaki problemlerdir. Bütün hücreler, tanıma ve birbirleri ile değmeler oluşturmalarını sağlayan fakat onları antikor saldırısına karşı savunmasız bırakabilen aynı yüzey moleküllerine sahiptirler. Bilim adamları birşeyler üzerinde her zaman uyuşmazlar ve disleksi de görüş ayrılığının olduğu böyle alanlardan biridir.Son zamanlarda, sesin işlenmesindeki sorunların, bazı disleksiklerde, beynin sesleri öğrenme amacıyla kullanılan normal plastisite mekanizmalarının yanlış yolasaplanıp kalmasıyla sonuçlandığı ileri sürülmektedir. Buradaki düşünce, çocukların fonemik sınırları daha net işitilecek şekilde yavaşlatılmış seslerin olduğu bilgisayar oyunlarını oynamaya teşvik edilmeleri durumunda, onların ‘düzgün’ ve ‘sınırlı’ bir biçimde eski durumlarına geri dönebilecek olmalarıdır. Daha sonra, sesler yavaş yavaş hızlandırılır. Bunun çok iyi işlediği iddia edilmekle birlikte, bağımsız testler hala yapılmaktadır. Bu düşüncenin bilimsel ilginçliği, kusursuz normal beynin abartılı etkiler oluşturmak için erken genetik anomalilerle etkileşen işlemleri yürütmesidir. Bu, genlerin çevre ile nasıl etkileşebildiğinin çarpıcı bir örneğidir. (Kaynak: Lütfen tıklayınız.)Yukarıdaki makalede de anlatıldığı gibi disleksik bireyler seslere karşılık gelen sembolleri yani harfleri bu sesler ile eşleyebilmekte güçlük yaşarlar. SAS-Smart Dinleti Programı, seslerin fonemik sınırlarının daha net işitilebilmesi için yavaşlatılmış hikaye programları uygular ve daha sonra sesler günlük seanslarda yavaş yavaş hızlandırılır. Bu şekilde beynin işitsel ayrımcılık becerisi güçlendirilir. Ayrıca dinletilen seslerin her iki kulak arasında düzensiz hareket ettirilmesi; her iki yarı küre arasındaki nöronların güçlenmesine dolayıyla sesler (sol yarı küre) ile sembollerin yani harflerin (sağ yarı küre) daha kolay eşlenebilmesine yardımcı olur. Dolayısıyla bireyin okuma ve yazma becerisi ilerler.Kısaca Disleksi için SAS-Smart Dinleti Programı;